ÇOCUĞU SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE OKULA NASIL HAZIRLARIZ?
OKULA ALIŞMAZSA NELER YAPABİLİRİZ?
OKUL FOBİSİ NEDİR?
OKULA BAŞLAYAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALIDIR?
Artık koskoca yaz tatilinin sonuna geldik ve o heyecanlı gün geldi çattı...
Ağlayan çocuklar, annesini bırakmak istemeyen çocuklar, okulda sudan çıkmış
balığa dönen minikler...
Anneler bazen fark etmeden çocuğu kendine bağımlı yapabilir ve çocuk okulda
annesini bırakmak istemeyebilir. Peki bu geri dönüşü olmayan bir yol mudur veya
geri dönüşü nasıl olur?... Öncelikle okul fobisi nedir,
bundan bahsedelim.
Okul fobisi; çocuğun kişiliğinin şekillendiği ilk 3 yaşta annesinden hiç
ayrılmayarak veya kısmen ayrılarak,eve ve aileye bağımlı hale gelip, kendini
güvensiz hissettiği okul ortamında alışma zorluğu yaşaması ve okuldan
korkmasıdır.
Okul fobisi genellikle ailenin yanlış tutumu sonucu veya çocuğun içine
kapanık, sönük kişiliğinden kaynaklanır.
OKUL
FOBİSİNİN HİÇ OLUŞMAMASI VEYA MİNİMUM SEVİYELERDE OLMASI İÇİN;
- Çocuğu küçük yaştan itibaren
kalemlerle, boyalarla, defterlerle tanıştırın.
- Çocuğa yatmadan önce masal
okuma alışkanlığı edinin ve çocuğa "okula başlayınca okumayı
öğreneceksin, o zaman her şeyi kendin okuyabileceksin" gibi
heveslendirici cümleler kurun.
- Çocuğu asla okulla tehdit
etmeyin (Bak şımarmaya devam edersen seni okula yollarım...) Bunu
kesinlikle yapmayın.
- Çocuğu öğretmenle korkutmayın (
sen şimdi şımarıyorsun bakalım öğretmeninin yanında da şımarabilecek
misin! )
- Okula başlamadan önce 2 yaş
civarlarında çocuklarınızı atölyelerle, oyun grupları ile tanıştırın.
- Çocuğunuzun arkadaş edinebilme
becerilerini geliştirin.
- Çocuğunuza bağımsız hareket
edebilme yetisi ve öz bakım becerilerini erken yaşta kazandırın ki; okula
bıraktığınızda ne yapacağını bilmez halde ağlamasın.
- Okulu daima güzel bir ödül
olarak sunun çocuğa.
- Okul zamanı yaklaştıkça oyuncak
istediği zamanlar "bu oyuncağı almamıza gerek yok, bu ve bunun çok
daha fazlası ve güzeli okulda var, okulda istediğin kadar
oynayabilirsin" diyerek çocuğu okula heveslendirin.
- İnsanların yanında sürekli
"şimdi bol bol oynasın da nasılsa okula başlayınca derslerden başını
kaldıramayacak, oyunlar oynayamayacak!" tarzı cümleler kurmaktan
çekinin...
ÇOCUĞU OKULA DOĞRU BİR ŞEKİLDE HAZIRLAMAK
Okul fobisinin oluşmaması için yapılacak şeyler uygulandıktan sonra sıra
geldi çocuğun okula hazırlık dönemine. Artık ilkokula veya ana sınıfına
başlıyor.
- Çocuğun eşyalarını,
kıyafetlerini birlikte alın.
- Okula başlayacağı için ona
küçük bir ödül vermenizde sakınca yoktur (Ancak bu ödülün tek sefere
mahsus olduğunu ve özellikle okula başlama hediyesi olduğunu belirtmeniz
gerekiyor, aksi takdirde okula gittiği her gün sizden hediye isteyebilir)
- Çocuğun okul eşyalarını kendisinin seçmesine izin verin.
- Okula hazırlık, eşya alma,
kayıt, öğretmenle tanışma dönemlerinin eğlenceli geçmesine zemin hazırlayın.
- Çocuğun okula gitmesinin onu
terk etmek olmadığını henüz bunun farkında değilken anlatmaya çalışmayın. Aksi takdirde " annem
böyle söylüyor, demek ki beni terk etmek gibi bir olasılık var" algısını
yerleştirmiş olursunuz.
- Öğretmenle önceden tanışmak,
çocukta olumlu bir etki bırakabilir.
- Okula başlamadan önce sınıfı
gezdirmek, öğretmenle iyi ve güler yüzlü bir iletişim kurmak çocuğun korkularını azaltacaktır.
- Çocuk henüz okula başlamadan
önce " ben okula gitmeyeceğim" diye ağlıyorsa onu saatlerce ikna
etmeye çalışmayın. Okulun güzel bir yer olduğunu, okulu, öğretmenini,
arkadaşlarını çok seveceğini, okulda çok eğleneceğini ve çok şey
öğreneceğini anlatın. Ayrıca "istese de istemese de okula gitmek
zorunda olduğunu, inatlaşmadan, sakin, yaşına uygun şekilde ve kızmadan belirtin. Gerisi
için tepkisiz kalın çünkü o sizi sürekli gitmemek için ikna etmeye
çalışacaktır.
- Okula gitmezse yaşayacağı
kayıpları anlatmayın ( bak okula gitmezsen bütün arkadaşların okumayı
öğrenir, sen öğrenemezsin! ) Gitmezse yaşayacağı kayıpları değil, giderse kazanacağı şeyleri anlatın.
VE OKUL GÜNÜ GELDİ ÇATTI...
1. Evde eğlenceli bir hava
yaratın.
2. Öncelikle anne baba
olarak siz sakin olun.
3. Mümkünse babanın ilk gün
izin alıp çocuğa eşlik etmesini sağlayın.
4. Öğretmeninizle kısa bir
sohbet ederek çocuğun gerginliğini atın.
5. Çocuğa asla ama asla
dramatik, üzgün, endişeli gözlerle bakmayın.
6. İlk gün onu sınıf
dışında bekleyin ve istediği zaman bugünlük sizi görebileceğini söyleyin.
7. Eğer sizi bırakıp sınıfa
girmek istemezse öğretmene atmak yerine, sakince ikna etmeye çalışın, asıl
korkusunu anlamaya çalışın. muhtemelen sizi bırakmak asıl korkusu olacaktır.
Onu beklediğinizi ve eve beraber gideceğinizi, bugün sadece arkadaşları ve öğretmeni
ile tanışma günü olduğunu söyleyin.
8. İlk gün kesinlikle
çocukla inatlaşıp kavga etmeyin.
9. Çocuğu ilk günden okula
bırakıp gitmeyin.
10.
İlk 1 hafta için 1,1,2,2,3 saatten fazla okulda tutmayın. (pazartesi 1
saat, salı 1 saat, çarşamba perşembe 2şer saat ve cuma 3 saat) kademeli şekilde
okulda kalma saatini arttırın. (genellikle ilk 1 hafta yalnızca 1 saat tutarlar
özellikle ana sınıfında, buna uyun)
11.
"Sen okuldayken ben sadece kardeşinle ilgileneceğim ya da sen
okuldayken biz çok eğleneceğiz" havası yaratmayın.
12.
Tam tersi "sensiz çok üzüleceğim,evde seni bekleyeceğim" havası
da yaratmayın.
13.
İlk günden çocuğunuzu okula bırakıp gitmeyin.
14.
Çocuğa kesinlikle "sen şimdi gir sınıfa ben seni burada
bekleyeceğim" gibi yalanlar söylemeyin. Bunu söylüyorsanız onu gerçekten
bekleyin ki güveni kırılmasın, korkuları artmasın.
15.
Her çocuğun okula alışma süresi yaşadığı sosyal ortam, sosyo-ekonomik
seviye, kişilik gibi özelliklerden dolayı farklıdır. Çocuğunuzu asla başkaları
ile kıyaslamayın! ( bak şu çocuk bile hiç ağlıyor mu!)
16.
İlk bir hafta çocuğu okula bırakırken dramatik veda sahneleri yaratmayın.
İlla ki "gel öpeyim, hadi bir kez sarıl da git, tamam hadi son kez öp öyle
gir sınıfa..." bunlar yalnızca çocuğun sizden kopmamak için direnmesine
sebep olur.
17.
Öğretmenin yanına gidip daha ilk günden " benim çocuğumun şuna
alerjisi var, aman çok hassastır, aman benimkine dikkat edin, aman benimki
ağlıyor özel ilgi gösterin..." tarzı şeyler söylemeyin. İlk gün öğretmen
bunlara "tamam" deyip geçse de değil bunlar, çocuğunuzun adı bile
aklında kalmayacaktır. O gün hem sizlerle, hem çocuklarınızla tanışan, hem
ağlayan çocuklarla uğraşan, hem kendini tanıtmaya ve çocuklarınıza kendini sevdirmeye
çalışan öğretmene karşı anlayışlı ve sabırlı olun.
18.
İlk gün siz yalnızca tek bir çocuğunuzla ilgilenirken öğretmeninizin
minimum 10 tane çocukla ilgilendiğini ve bunun kolay olmadığını hem çocuğunuza
hem kendinize telkin edin. Öğretmeniniz zaten sizinle ilgilenmeye çalışacaktır.
19.
Çocuğu okuldan söz verdiğiniz zaman alın.
20.
Ağladı diye okuldan alıp eve getirirseniz, her gün daha fazla ağlamaya
başlayacaktır. Öğretmeninizle işbirliği yapın ve ağladığı zaman çocuğu eve
götürmek yerine okulda kalıp, sizi ara sıra görmesini sağlayın.
21.
3. günden sonra kesinlikle sınıfa girmeyin. Siz sınıfa girdikçe sizden
kopması zorlaşacak ve bütün çocuklar sınıfta annesini isteyecektir. Bu sebeple
de hem öğretmenin işi zorlaşacak hem de çocuklarınızın eğitime başlama zamanı
gecikecek, süreç zorlaşacaktır.
22.
Çocuğunuzla ilk gün eve gittikten sonra arkadaşları, sınıfı ve öğretmeni
hakkında olumlu ve yapıcı bir şekilde sohbet edin.
23.
Sınıfınızın fiziki şartları iyi olmayabilir, oyuncaklarınız, dolaplarınız
eski olabilir, bunlar çok normaldir. Kesinlikle çocuğunuzun yanında " ne
biçim sınıf, dolaplar çok eski" vs diye şikayet etmeyin.
24.
Normal bir çocuk en geç 1 hafta içerisinde okula alışır. Eğer çocuğunuz ilk
hafta okula alışamadıysa çocukla öğretmenin ilgilenmesini isteyin. 2.hafta hala
alışamadıysa kendinizi sorgulayın( öğretmenin dediklerini yapmıyor muyum,
yanlış mı davranıyorum, fark etmeden çocuğu kendime bağımlı hale mi
getiriyorum...) Eğer çocuk 1 ay geçmiş ve hala okula alışamamışsa
öğretmeninizle görüşüp çocuğu bir psikolojik danışmana veya pedagoğa götürün.
25.
Siz yokken çocuğunuz açlıktan, soğuktan donarak ya da sıcaktan terleyerek
ölmez endişelenmeyin :) Eğitimciler; siz yokken çocuğunuzun kendi kendine
yetebilmesi için eğitim almıştır ve emin olun siz yokken de onlar gayet mutlu
olabilirler, kendilerini koruyabilirler ve kendilerine yetebilirler :) Siz
rahat olun ki, çocuğunuz da rahat olsun.
26.
Çocuğunuz artık bir bebek değil, büyüyor ve bir birey oluyor. Bunun farkına
verin ve çocuğunuza bebek gibi davranmayın. ( Biliyoruz ki onlar 50 yaşına da
gelse hep sizin bebeğiniz ama bırakın birazcık da yetişkin olmayı, sorumluluk
almayı tatsınlar :> )
27.
Okul zamanı çocuğunuzun iştahı kesilebilir, inatçılık etme oranı artabilir,
aşırı öfkeli olabilir ve hiç beklemediğiniz alışkanlıklar edinebilir. Bunların
hepsi çok normal ve gelip geçici süreçlerdir.
28.
Mutlu olun. Çocuğunuz artık daha sosyal, daha bilgili, daha girişken, daha
konuşkan bir çocuk olacak :)
VELİ - ÖĞRETMEN İLİŞKİSİ
Öğretmenle sağlıklı ilişkiler kurmak her zaman çocuğunuza ve size olumlu
katkılar sağlar.
Öğretmeni ile annesinin arasının iyi olduğunu bilen çocuk okula da
gitmekten korkmaz.
Öğretmeninizin verdiği formları ve resmi evrakları kurşun kalemle değil
mavi tükenmez veya pilot kalemle eksiksiz ve net bir şekilde doldurun. Bu evraklar
çocuğunuz hakkında yetkililere tam bilgi verir.
Öğretmen sizin arkadaşınız değildir ancak size arkadaşınız kadar yakın
olmalı, evinizin okula uzaklığını, evinizde kaç kişi yaşadığınızı, evde çocuğun
odası olup olmadığını, çocuğun kaç kardeş olduğunu, maddi durumunuzu, babanın
çocuğa karşı tutumunu, hastalıklarını, alerjilerini bilmek zorundadır. Ancak bu
şekilde çocuğunuza sağlıklı bir eğitim verebilir. Örneğin daha önce 3 yıl kreş,
ana okuluna gitmiş bir çocuğa maviyi, pembeyi öğretmeye ya da sosyo ekonomik
seviyesi düşük bir yerde Fransızca eğitim vermeye çalışmaz. Uygun eğitim her
zaman doğru sonuçlar verir.
Öğretmeninizin ne giydiği, saçının ne renk olduğu, ne taktığı ile
ilgilenmek yerine verdiği eğitimin kalitesi ve doğruluğu ile ilgilenin.
Öğretmeninize ne olursa olsun akıl vermeye çalışmayın. Nasıl ki
öğretmeniniz size evinizi nasıl temizlemeniz gerektiği ile ilgili akıl
vermiyorsa siz de ona işi ile alakalı akıl vermeyin. O zaten işini bildiği için
o sınıfta.
Öğretmeninizle fikir alışverişi yapmak akıl vermek değildir.
Düşüncelerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.
Öğretmeniniz belli bir müfredatı uygulamak zorundadır. Ondan zorla farklı
şeyler öğretmesini istemeyin.
Öğretmeniniz yeri gelecek, çocuğunuzu sizden iyi tanıyacak, onun
söylediklerine kulak asın.
HERKESE KOLAY GELSİN :)
DERYA GÜNEŞ
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ
Çok faydalı buldum. Teşekkürler Derya hanım.
YanıtlaSil