ÇOCUĞUN ANNESİNİN YANINDAN AYRILAMAMASI
Hemen hemen her annenin başına gelmiş durumlardan biridir; çocuğun yanından ayrıldığında küçük bir kıyamet kopması. Bu durum birçok çocukta yaşanır ve sağlıklı olmasa da gayet normal bir durumdur. Özellikle 18-22 aylık arası çocuklarda çok sık görülür. Bebeğin yürümeye, kendini ifade etmeye başlamasından sonra, anneye bağımlılığın süregelmesi arasında yaşanan çatışmanın karasızlığı sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Özetleyecek olursak; yürümeye başlayana kadar tamamen annesine bağımlı olan çocuk, yürümeye ve beraberinde kendini de ifade etmeye başlar. Bu sırada bir anda bağımsızlığını kazanan çocuk iki durum arasında karar vermek zorunda hisseder kendini. Annesine olan bağımlılığı ağır basan çocuklarda da bu sendrom yaşanır.
ANNEYE BAĞIMLILIĞI ARTTIRAN SEBEPLER:
- Doğumun ardından geçen ilk 6 ayda annenin bir saniye bile bebekten ayrılmaması
- Annenin bebeği kucakta çok fazla tutması
- Annenin, bebeği başkalarına kesinlikle vermemesi (kucağa alma, sevmeye izin vermeme)
- İlk 6 aydan sonra bebeğin odasını ayırmamak
- İlk 6 aydan sonra çocuğun ağlamasına tahammül edemeyip, her ağladığında isteklerine koşulsuz ve zaman kaybetmeden yanıt vermek ( dikkat ederseniz ihtiyaçlarına değil, "isteklerine")
- Çocuğun kendi yapabileceği işlere annenin koşması
- Annenin sürekli olarak "çocuğuma bir şey olacak"korkusu yaşaması,zamanla çocuğa bu korkuyu aşılaması
- Annenin, evde olsa bile sürekli abartılı şekilde çocuğu kontrol altında tutması
- Mutfakta, evde iş yaparken çocuğu yanında oturtması,oynamak istese bile zorla yanında tutması
- Çocuğa seçim yapma hakkı bırakmadan, her şeyini annenin seçmesi
- Çocuk bir şey söylemek istediğinde annenin, çocuğun cümlesini bitirmesini beklememesi ve kendisinin tamamlaması
- Çocuğa hiçbir zorluk yaşatmadan oyunlarında dahi sürekli mutlu olmasını ve zorlanmamasını sağlaması ( annesinin her işi kolaylaştırdığını ve mutlu olmasını sağladığını gören çocuk en nihayetinde anneye bağımlı hale gelir)
- Her düştüğünde kalkmasını beklemeden hemen kollarından tutup çocuğu kaldırmak
- Çocuk düştüğünde sürekli etrafı suçlaması ( ben şimdi kızacağım o masaya,nasıl benim oğlumu düşürür!... Bu yaklaşım; çocuğun anne ile hatalı bağ kurmasına,anne ile kendisinin bir bütün halinde haklı olduğuna, geri kalan her şeyin suçlu ve haksız olduğuna inanmasına sebep olur, dolayısıyla da çocuk her zaman yanında olan, seçimleri ve haklılığı aynı olan kişiye bağlanır)
- Çocuğun başka arkadaşlarla vakit geçirmesine izin vermemek, tek oyun arkadaşının anne olması
- Çocuğun bağımsız hareket etmesine izin vermemek, sokakta, parkta çocuğun hareketini engelleyecek şekilde göz hapsine alması(çocuk daima annenin güvenli çemberinde bağımsız bırakılmalıdır)
- Annenin farketmeden babayı, anneanneyi, babaanneyi ya da dedeyi kötülemesi ( bu durum yalnızca annesi ve kendisinin iyi olduğuna, geri kalan herkesin kötü olduğuna karar vermesine ve etrafındaki iyiye bağlanmasına sebep olur)
- Çocuğun baba ile sağlıklı vakit geçirmesine, dışarı çıkmasına izin vermemesi
- Annenin çocukla ara sıra oyun oynaması ve sürekli çocuğu beklentiye sokması ( kendisiyle ne zaman oyun oynayacağını bilmemesi, çocukta sürekli bir beklentiye ve anneye bağımlılığa sebep olur)
- Annenin sürekli çocuğu övmesi ve kainatın en muhteşem çocuğunu kendisinin yetiştirdiğini düşünüp bunu sürekli olarak çocuğun yanında dile getirmesi ( her şeyin fazlası zarar :)
SONUÇ: Annesinin yanından bir dakika ayrılmayan, yabancı birinin kucağına gidince çığlıklarla ağlayan, konuşmaya başladıktan sonra biriyle tanışınca "Merhaba!" demek yerine annesinin tabiri caizse "eteğinin arkasına"saklanan ve büyük kabus; okula başlayınca hayatı kabusa çeviren çocuklar...
BAĞIMSIZ HAREKET EDEBİLEN ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Öncelikle şu bilinmelidir ki; bağımsız hareket etme becerisi çocuk doğar doğmaz başlar. Çocuk zaten bağımsızlık içgüdüsü ile doğar. Onları anneye bağımlı hale getiren annenin yanlış tutumudur. Genel olarak sıralayacak olursak;
- Anne, bebek 6 aylıktan küçük döneminde fiziki ve psikolojik ( emzirme ve sevme gibi ) ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra çocuğu 5'er dakikalık aralarla kendi haline bırakmakla işe başlamalıdır.
- Anne, çocuğu güvenli çembere aldıktan sonra (güvenli çember; çocuğun zarar görmesini engelleyecek fiziki koşulları ve annenin her an bebeğe ulaşabileceği mesafeyi oluşturması ve çocuğun bağımsız hareket etmesine olanak sağlayacak sağlıklı ortam olarak tanımlanır) çocuğun bağımsız hareket etmesine izn vermesi gerekir.
- Çocuk her düştüğünde tutup kaldırmak yerine "hadi kalk ve devam et, başarabilirsin!" demesi gerekir.
- Çocuk konuşmaya başladığında annenin ve babanın çok sabırlı davranması, kelimelerini tamamlamak ya da düzeltmeye çalışmak yerine cümleyi bitirmesini beklemelidir. Gerekirse düzelme model olunarak yapılmalıdır. Böylece çocuk bağımsız konuşabilme yetisi kazanmaya başlayacaktır.
- Anne çocukla vakit geçirdiği kadar, çocuğun arkadaşları ile vakit geçirmesine ve doğru arkadaşlıklar kurmasına da olanak sağlamalıdır.
- Ebeveynlerin, çocuğa yetişkin bir birey gibi davranması gerekir ama biryetişkinden beklediklerini beklememesi gerekir.
- Annenin çocuğa kendi eşyalarını seçme hakkı vermesi gerekir.
- Çocuğun oyun oynaması, odasında vakit geçirmesine izin verilmesi gerekir.
- Annenin asla çocuğa "beni üzersen seni terkedip gideceğim" tarzında cümleler kurmaması gerekiyor.
- Çocuk her ağladığında keyfi ihtiyaçlarına cevap vermek yerine, kayıtsız kalıp, kendi ihtiyacını kendisinin gidermesine olanak sağlaması gerekiyor.
- Çocuğun gelişim dönemlerinde yapabileceklerini annenin çok iyi bilmesi ve yapabileceği bu davranışları kendisinin yapmasına izin vermesi gerekiyor.
- Çocuğa "yanında biri yokken, kendi kendine yetebilme -belli bir süre- yetisi" kazandırılması gerekiyor.
- Çocuğu ara sıra anneanne, babaanneye bırakmak, dede ile dışarı çıkmasını sağlamak gerekir.
- Çocuğun 1-2 saatliğine bile olsa dışarıda baba ile vakit geçirmesine olanak sağlamak gerekir.
- Çocuğun yaptığı davranışlardan kendisinin sorumlu olduğunun öğretilmesi ve kimseyi suçlamaması gerektiği öğretilmelidir.
- Çocuk parka, oyun bahçesine vs götürüldüğünde onu fark ettirmeden izlemek ve her anne dediğinde yanında bitmemek gerekir.
- Çocuğu, babasının,babaannesinin, anneannesinin, dedesinin vs sevmesine izin vermek hatta mümkünse 1-2 günlük periyotlarda onlarla kalmasına alıştırmak gerekir.
- Annenin çocuğu aşırı derecede övmemesi, hatalarını da çocukla konuşması gerekir.
- Annenin, çocuğu sürekli mutlu etmeye çalışmak yerine, kendi kendine mutlu olmasını öğretmesi gerekir.
- İlk 6 aydan sonra çocuğun odasının mutlaka ama mutlaka ayrılması gerekiyor. Sonrasında çok daha zor olacaktır.
DERYA GÜNEŞ
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ
@cocukegitimi
Yazdığınız gibi bir anne değilim ama oğlum bana bağımlı yaşıyo 😊
YanıtlaSilYazdığınız gibi bir anne değilim ama oğlum bana bağımlı yaşıyo 😊
YanıtlaSilÇok haklısınız! Maalesef günümüzde resmen bir bubi tuzağı halini aldı. Tabletler telefonlar. Çocukları bunlardan ayırmak mümkün değil. Benimde bir kızım var 2.5 yaşında maalesef tablet ve telefonu olmadan kavga dövüş her yer. Yazarın birisi şurada da yazmış. Omurga ve boynunda sıkıntı olabilir diye çok korkuyorum.
YanıtlaSiltelefon bağımlılığı
Benim oğlum 4 yaşında yanından ayrıldığım zaman çok ağlıyor ve kimsenin yanında durmuyor sürekli ağlıyor ve bir saniye bensiz durmuyor ve korkuyorum diyor
YanıtlaSilMeraba bizdede şuan o sorun var oğlum 4 yasnda yanmdan ayrlmyo nereye gtsem bnmle korktuğu belli siz ne yaptınız gectimi
SilBeş yaşında bir oğlum var bensiz uyumak istemiyor.dort yaşında ana okuluna verdim alıştırmaya zorluk yaşadım,malesef virüsten sonra yine eve kapandik ve okulumuza gidemedik yine herşeyi ben oldum.kaygilanirum yeni okul döneminde aynı sıkıntıları yasarmiyim diye sadece bunu düşünür oldum bana yardım edebilir misiniz bu konuda düşüncelerinizi bekliyorum.
YanıtlaSilAnnelere çok yüklenmişsiniz. Bir annenin özellikle ilk 6 ay bebeğinden ayrılmaması yada sürekli kucağında tutmak istemesinden daha doğal ne olabilir?Önemli olanın bu bağımlı dönemi belli bir düzen içinde, çocuğa bol sevgi ve ilgi göstererek geçirmek olduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSil