14 Temmuz 2015 Salı

ÇOCUKLA YAPILAN İLETİŞİM HATALARI

Günlük yaşantımızda birçok hata yapabiliriz. Bu hatalar bizi ya da çevremizi hiçbir şekilde rahatsız etmese de bizler farkında olmadan kendimize ya da etrafımıza uzun vadede çeşitli zararlar veririz. Hatta mutlak zorunlulukla "bilinçli" yapılan bir eylem değildir. Bazen hata yaptığımızın farkında olmayız. Ancak biri bizi uyardığı zaman onun hata olduğunu veya karşı tarafa zarar verdiğini anlarız.

En fazla hata; iletişim kurarken yapılır. Karşımızdaki yetişkin ve bir nebze anlayışa sahip insanlar bunu gün içinde belki onlarca kez görmezden gelebilir. peki ya çocuklar?...

Çocuklar, anne ve babanın farkında olmadan yaptığı hatanın normal olduğu düşüncesi ile büyür ve hata çocuğun karakter biçimi haline gelebilir. Gün içinde çocuğumuzla iletişim kurarken de farkında olmadan birçok hata yaparız ve çoğumuz bu davranışların, kelimelerin ya da jest - mimiklerin hata olduğunun ayrımında dahi olamayız. Bu hataları genel olarak 10 başlık altında toplayabiliriz.


  1.
ÇOCUKLA BAĞ KURMAMAK
Bana göre bir çocukla iletişim kurarken yapılan birincil ve en tehlikeli hata; çocukla iletişim kurmamaktır.
  • Çocuğu dinler gibi yapıp aslında dinlememek, 
  • Söylediklerine kulak asmamak,
  • sürekli "işim var, git başımdan" tarzında bir üslupla çocuğu uzaklaştırmak,
  • çocuğun kendini anlatmasına olanak sağlamamak,
  • Diğer kardeş ile olan iletişimi kuramamak ve çocuğu kardeş kıskançlığına sürüklemek
  • anne babanın sürekli didişme halinde olup, çocuğu unutması yapılan en tahribat verici hatalardır.

  2.
SÜREKLİ SUÇLAMAK VE YARGILAMAK


Çocuğu yaptığı her yanlışta "sen" dili ile suçlamak annelerin en fazla düştüğü hatalardan biridir. Öncelikle çocukların bizlerden en az 20 yaş küçük, dünyayı yeni tanıyıp keşfeden ve bu yolda bizim yardımımıza ihtiyacı olan varlıklar olduğunu kabul etmeliyiz.
  • "hep senin yüzünden oldu!"
  • "sürekli etrafına zarar veriyorsun!"
  • "saçmalıyorsun!"
  • "sen yaptın!" gibi birçok örnekle bu hataları çoğaltabiliriz.


  3.
GÖZDAĞI VERMEK \ KORKUTMAK

Çocuğa yaptığı her yanlış davranışta ya da söylediği her yanlış cümlede tehdit edici cümleler savurmak, çocuğun kişiliğini ve dolayısıyla geleceğini en fazla olumsuz etkileyen tavırlardan biridir.Çocuğu korkutmak, çocukta öz güven kaybına, sürekli her şeyden korkmasına, fobiler geliştirmesine, içine kapanık bir mizaca bürünmesine yol açar.
  • "sakın bunu yapma yoksa seni döverim!"
  • "seni bir daha sevmeyeceğim!"
  • "seni karanlık odaya\ tuvalete kilitlerim!"
  • "akşam baban geldiğinde seni babana şikayet edeceğim!"...

4.
ANLAMSIZ SORULAR SORMAK
Çocuğa yaptığı hata veya söylediği ama sizin onaylamadığınız bir şey için gereksiz sorular sormak yapılan hatalardan biridir. Örneğin; her zaman yemek yiyen çocuk bugün ısrarla yemek istemiyor. Ona "neden yemiyorsun, ne oldu da yemiyorsun sanki!" tavrı ile yaklaşmak kesinlikle doğru değildir. Bu durum, onun bizimle olan iletişimine engel olur. Çünkü sergilediğimiz tavır, çocuğu iletişime kapatır.
  • "yine ne istiyorsun!"
  • "neden yanımızda yatmak istiyorsun ki!"
  • "niçin oyuncaklarını dağıttın!"
  • "neden zarar veriyorsun etrafına!"
  • "niye vurdun şimdi arkadaşına!"...


5.
ÇOCUKLA ALAY ETMEK
Bazen farkında olmadan söylediğimiz şeyler çocuğumuzun kalbini kırabilir ve ona zarar verebilir. Alay etmek konusu aslında geniş kapsamlı bir konudur. Biraz daha çocuğun mizaç yapısı ile alakalı olan ve her çocukta farklı sonuçlar doğurabilecek hassas bir konudur. Örneğin A kişisinin çocuğu "şebek seni" lafını bir sevgi cümlesi olarak algılayabilecekken, B kişisinin çocuğu utanmış ve küçük düşmüş hissedebilir. Bu yüzden çocuklarla iletişim kurarken onların kişiliğine zarar vermeyecek cümleler kurmaya özen göstermeliyiz.
  • "çok yemek yedin şişko musun sen?"
  • "yakında kemiklerin kırılacak, Safinaz gibi olacaksın zayıflıktan!"
  • "orada burada zıplayıp duruyorsun, maymunlar zıplar böyle!"...


6.
SÜREKLİ EMİRLER YAĞDIRMAK
Hepimizin sabrının taştığı zamanlar olur. Böyle zamanlarda tahammül çizgimiz o kadar yukarı çıkar ki; farkında olmadan çocuğu kıracak şekilde emirler yağdırıp dururuz. Emir vermek, iletişim kurarken sürekli ne yapacağını ve ne yapmayacağını söylemek, çocukta takıntılar, bağımsız hareket edememe, öz bakım becerileri kazanamama gibi olumsuz sonuçlara yol açar.
  • "hemen şu yemeği bitiriyorsun!"
  • "daha fazla yeme artık yeter!"
  • "doğruca odana gidiyorsun ve her yeri topluyorsun!"
  • "sakın oyuncaklarını dağıtma!"
  • "sokakta üstünü kirletme!"...

ÇOCUĞU KENDİMİZLE VEYA BAŞKALARI İLE KIYASLAMAK
Özellikle birden fazla kardeş olan çocukların ailelerinin yaptığı hatalardır. Kıyaslama genellikle kardeşler arasında yapılır ve iletişim hatalarında en sık karşımıza çıkandır. Çocuğu sürekli kendi çocukluğumuz, kardeşi veya arkadaşları ile kıyaslamak öz güven kaybına sebep olduğu gibi, kıyaslandığı kişiye karşı nefret duygusu geliştirmesine de sebep olabilir.
  • "ben çocukken annem ne derse onu yapardım, bir de sana bak!"
  • "bizim zamanımızda..."
  • "Ayşe bile 100 almış, sen becerememişsin!"
  • "herkes takdir alırken sen nasıl alamıyorsun!"
  • "kardeşin çok derli toplu, sen çok pasaklı ve dağınıksın!"


8. 
ÇOCUĞU SÜREKLİ ELEŞTİRMEK
Çocukla iletişim kurarken yaptığı her davranışı eleştirmek doğru bir tutum değildir. Yapıcı bile olsa sürekli eleştirilmek, çocukta bıkkınlık duygusuna ve hevesinin kaçmasına sebep olabilir. Eleştiriden ziyade model olmak daha doğru bir tutumdur.
  • "o öyle yapılmaz!"
  • "yemek öyle yenmez!"
  • "üstünü iyi giyinmemişsin!"
  • "şu çatalı- bıçağı doğru düzgün tutar mısın!"
  • "sürekli elinde telefonla oynayıp durma!"...

9.
ÇOCUĞU ANNE VE BABA ARASINDA BIRAKMAK
Anne baba olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da işbirliği halinde olmamız, çocuğu kendi aramızda hakem tayin etmememiz gerekiyor. Anne ve baba görevi olarak çocuk hakkında belli prensiplerimiz ve toleranslarımız olmalı ve çocuk anneye ya da babaya sorduğunda bir konu ile ilgili aynı cevabı alabilmelidir.
  • "git babana sor!"
  • "annen daha iyi bilir, annenle konuş!"
  • "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?"
  • "annen izin verebilir, ben vermiyorum!"
  • "baban öyle söylemiş olabilir, ben böyle söylüyorum!"...


10. 
ÇOCUĞA SÜREKLİ GEÇMİŞİ HATIRLATMAK

Çocuklar hatalarını tekrar ede ede etmemeyi öğrenirler. Buna "tecrübe" denir. Çocuğun tecrübe edinmeden büyümesi ve öğrenmesi olanaksızdır. Çocuk büyütürken hepimizin son derece sabırlı olmamız ve defalarca da soru sorsa bıkmadan cevap vermemiz ve hatalarını ne kadar tekrar ederse etsin doğru model olarak doğruyu öğretmemiz gerekir. Geçmişte yaptığı hataları her tekrar edişinde ona önceki hatasını hatırlatmak onda öfke duygusunu yaratmaktan başka bir işe yaramaz.
  • "geçen seferde yanlış yapmıştın!"
  • "daha önce de söyledim o öyle yenmez!"
  • "dün parka geldiğimizde de arkadaşına vurmuştun!"
  • "defalarca gösterdim sana çocuk öyle çizilmez!"
  • "hep aynı şeyi yapıyorsun!"...

DOĞRU İLETİŞİM CÜMLELERİ

  • " tabi ki seni dinliyorum ve seni dinlemek hoşuma gidiyor"
  • "biraz üzgün görünüyorsun, anlatmak ister misin?"
  • "arkadaşlarının seninle oynamaması canını sıkmışa benziyor"
  • "sence neden yaralanmış olabilirsin?"
  • "seni başarılı olduğun için sevmiyorum, sen olduğun için seviyorum, başarısız olman seni sevmeyeceğim anlamına gelmez"
  • "bu konuda neler yapabiliriz bir düşünelim"
  • "seninle vakit geçirmekten hoşlanıyorum"
  • "sen benim için özelsin, başkaları ile kıyaslayamam"
  • "odan biraz dağılmış gibi, önce legolarını mı toplamak istersin, bebeklerini mi?"
  • "bir dahaki sefere daha iyi yapabileceğinden eminim"
  • "aferin!"
  • "başarabileceğine inanıyorum"
  • "sana güveniyorum"
  • "bugün biraz sessizliğe ihtiyacım olabilir, bana yardımcı olabilir misin?"
  • "birlikte pasta yapmak ister misin?"
  • "denemek ister misin?"
  • "babanla hemfikiriz, bunun senin adına daha iyi bir karar olduğunu düşünüyoruz"
  • "arkadaşına zarar verirsen canı yanabilir ve seninle oynamak istemeyebilir, bence insanlara karşı daha nazik davranmalıyız"
  • "biraz rahatsızım, dinlenmem için bana biraz vakit verir misin, iyi hissedersem akşam oynayabiliriz"
  • "günün nasıl geçti, oyun oynadın mı?"....
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. İletişimde doğru olan dil "ben dili"dir. Olaylara kendi açımızdan bakıp, çocuğu suçlamadan, yargılamadan, empati kurarak ve nazik bir dille yaklaşmak her zaman artı puan getirir. "Sen dili" ise çocuğun öz güvenini, kendini geliştirme becerilerini, toplumsal hayata uyum sürecini baltalamaktan başka işe yaramaz. Unutmayalım; doğru iletişim, doğru karakter gelişimini beraberinde getirir. 
Bütün anne babalara kolay gelsin.

DERYA GÜNEŞ
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENİ























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder